ALERJİK HASTALIKLAR
Astım
Astım, çocukluk çağının en sık kronik hastalığıdır. Astımda bronş adı verilen akciğer havayollarında kronik bir iltihabi reaksiyon mevcuttur. Ülkemizde astım sıklığı erişkinlerde %2-11, çocuklarda ise %8-18 oranındadır. Ailesinde alerji olan kişiler astım gelişimine daha yatkındır. Çocukluk çağı astımında alerji erişkinlere oranla daha fazla görülür.
Alerjik Nezle
Bir çocukta kronik veya tekrarlayan burun yakınmaları olması alerji durmunun araştırılmasını gerektirir. Alerjik nezlesi olan çocukların yıl boyu süren burun tıkanıklığı veya akıntısı olabileceği gibi ataklar şeklinde olan burun akıntısı, kaşıntısı ve hapşırık yakınmaları da olabilir. Alerjik nezle de gözler de etkilebilir, göz içinde kızarıklık ve kaşıntı eşlik edebilir. Alerjik nezlede geniz eti dokusu da büyüyerek, tekrarlayan sinüs ve kulak enfeksiyonlarına, nefes alma zorluğu ve uyku bozukluğuna yol açabilir. Geniz eti büyüklüğü olan ve uzun süreli burun tıkanıklığı olan çocuklarda ev tozu, küf mantarları, hayvan tüyleri ve polen alerjileri gibi solunum yolu alerjenleri alerji testleri yapılarak araştırılmalıdır.
Atopik Dermatit (Egzema)
Atopik dermatit tekrarlayan kaşıntılı lezyonlar ile ortaya çıkan kronik bir cilt hastalığıdır. Atopik dermatit lezyonlarının yaş gruplarına göre yerleşim yerleri değişiklik gösterir. Bebek ve çocuklarda yüz, boyun, kollar ve bacakların dış yüzünde, daha büyük çocuklarda ve erişkinlerde dirseklerin iç yüzü ve dizlerin arkasında, yer yer gövde de kuruluk şeklinde kendini gösterir. Egzama tedavi edilmeyip kronikleşirse deride kalınlaşmalar ve tekrarlayan iltihaplı lezyonlar oluşur. Kaşıntı atopik dermatitin en önemli belirtilerindendir; huzursuzluğa, uyku bozukluğuna ve deride kanamalara yol açarak hayat kalitesini ciddi olarak bozar. Bebeklerde görülen orta-ağır şiddetteki atopik dermatitde besin alerjisi önemli bir tetikleyicidir. Test yapılarak saptanan ilgili besinin duruma göre anne ve /veya bebek diyetinden çıkarılması ile atopik dermatit bulgularında iyileşme gözlenir.
Besin Alerjisi
Besin alerjisi dünyada ve ülkemizde giderek artan bir hastalık grubudur. Sıklığı % 5-8 oranındadır. Ülkemizde besin alerjisine en sık yol açan besinler yumurta, inek sütü, fındık, fıstık, ceviz, mercimek, buğday olarak sıralanmaktadır. Yumurta, inek sütü ve buğday alerjileri genellikle erken bebeklik ve çocukluk döneminde belirti vermeye başlarken kuruyemişlere bağlı alerjiler daha geç çocukluk döneminde başlayabilmektedir.
Ürtiker (Kurdeşen)
Vücudun her yerinde ortaya çıkabilen kızarık kabarık cilt lezyonlarına ürtiker (kurdeşen) adı verilir. Çocukluk çağında ani çıkan (akut) ürtiker tablosuna sık rastlanır. Bazen bu kabarık cilt lezyonlarına dudak, göz, yüz, el ve ayaklarda ödem de eşlik edebilir, bu tabloya da anjiyoödem adı verilir. Çocuklarda en sık ürtiker sebebi enfeksiyonlardır. Çocuğun geçirdiği üst solunum yolu, alt solunum yolu enfeksiyonları, idrar yolu enfeksiyonları veya mide-barsak enfeksiyonları ürtikere neden olabilirler. İlaçlar, böcek sokmaları, katkı maddeli yiyecekler ve besin alerjileri diğer nedenler arasındadır.
Anafilaksi
Anafilaksi ağır alerjik reaksiyon olarak tanımlanır. Çocuklarda en sık anafilaksi nedeni besin alerjileridir. Diğer sık görülen nedenler ise ilaçlar ve böcek sokmalarıdır. Anafilakside en az iki ayrı sistem bulgusu mevcuttur. Anafilaksi sorumlu alerjene maruz kalmayı takiben dakikalar içinde gelişebilir.
Sık Görülen Solunum Yolu Alerjileri
Anafilaksi ağır alerjik reaksiyon olarak tanımlanır. Çocuklarda en sık anafilaksi nedeni besin alerjileridir. Diğer sık görülen nedenler ise ilaçlar ve böcek sokmalarıdır. Anafilakside en az iki ayrı sistem bulgusu mevcuttur. Anafilaksi sorumlu alerjene maruz kalmayı takiben dakikalar içinde gelişebilir.
Arı Alerjisi
Arı sokması sonrası çoğunlukla arının soktuğu bölgede kızarıklık, şişlik gibi bölgesel reaksiyonlar görülür. Çok küçük bir grupta ise hayatı tehdit edecek reaksiyonları da içine alan tüm vücudu etkileyen reaksiyonlar görülebilir.
Arı sokması sonrası arının soktuğu yerde veya vücudun genelinde kızarıklık, şişlik, kaşıntı, öksürük, hırıltı, nefes almada zorluk, bulantı-kusma, tansiyon düşüklüğü, bayılma hissi veya bayılma görülebilir. Bu bulgular varlığında mutlaka acil servise başvurmak gerekmektedir. Arı alerjisi tanısı konulmuş hastalarda ise bu belirtilerin tekrarlama riski nedeniyle hastaya kendi kendilerine uygulayabilecekleri adrenalin otoenjektörü reçete edilmelidir.